Yavaşlamanın 7 Yolu | NICOLE BAYES-FLEMING
Stres altındayken üzerimizde çok fazla yük hisseder, hızlı ve panik halde hareket eder, çok fazla çalışır, çok da çabuk yoruluruz.
Gelin şimdi hep birlikte daha sakin ve daha yavaş bir kalabilmenin yollarına bakalım:
Stres altındayken üzerimizde çok fazla yük hisseder, hızlı ve panik halde hareket eder, çok fazla çalışır, çok da çabuk yoruluruz.
Gelin şimdi hep birlikte daha sakin ve daha yavaş bir kalabilmenin yollarına bakalım:
Aşırı gürültü, kalabalık vb. dış etkenler bebeği olumsuz etkiler. Bebek ağlama krizine girdiğinde, yetişkinler bunun aşırı bir uyarılma durumu olduğunu fark ederek onu hemen yatıştırır, uykusunu almasını sağlar ve kısa sürede her şeyin yoluna gireceğini bilir.
Öte yandan biz yetişkinler benzer stres sinyalleri altıda iken ne yazık ki aynı işaretleri fark etmede güçlük çekeriz. Stresle baş edebilmek için; işimize daha fazla odaklanır, arkadaşlarımızla birlikte vakit geçirmek için planlar yapar, spor salonuna gitmek için kendimizi zorlar, bir yandan gündemi takip etmeye çalışırken, diğer yandan da yeni hobiler peşinden koşarız. Sonra da neden aşırı yorgun, bunalmış ve tükenmiş hissettiğimizi merak eder dururuz.
Filozof Alan De Botton bazen yavaşlayıp daha sade, sakin bir hayat sürmemiz gerektiğini söyler. De Botton, bizim kaygı olarak tanımladığımız şeyin korkulacak, anlamsız, garip bir olay olmadığını söyler. Kaygının; zihnin sürekli ve tüketici boyutta uyarılmasına neden olan öfkeli vebası olduğunu söyler.
İşte size hayatınızı sadeleştirmenin ve yavaşlamanın 7 etkili yolu:
1. İlişkilerinizde niceliğe değil, niteliğe önem verin.
Arkadaşlarımızla, ailemizle, iş arkadaşlarımızla, dostlarımızla, komşularımızla ve daha birçok kişiyle kurduğumuz ilişkiler hepimiz için çok değerlidir. Bu ilişkiler hayatımızı zenginleştirir. Ancak bu ilişkileri devam ettirebilmek için kendimize uyguladığımız baskı zaman zaman bizim için yıkıcı olabilir.
De Botton konuyla ilgili olarak; bir günde çok fazla sayıda yapılan fiziksel eylemlerin hem akla yatkın ve hem de makul olmadığını fark etmemiz gerektiğini söylüyor.
Eğer uzun zamandır aşırı yorgunsanız ve gerginseniz davet edildiğiniz bir akşam yemeğine, çocuğunuzun okul toplantısına veya hafta sonu katılmanız gereken bir geziye “hayır” demeyi öğrenmeniz gerekiyor.
2. Uyuyun (Evet! Siz! Gözlerini Kapayın ve Uyuyun)
Kendinizi kızgın, tükenmiş, bitkin hissettiğiniz ve odaklanma sorunu yaşadığınız dönemlerde, bazı şeyleri ‘tamir etmek’ adına hayatınızda büyük değişiklikler yapmadan önce “sıfırlama” düğmesine basın ve gidip uyuyun.
De Botton bu konuya istinaden, “Sıfırlama düğmesine basmak için ille de boşanmamız, yeni bir kariyer planı yapmamız veya başka bir ülkeye taşınmamız gerekmiyor. Tek yapmamız gereken sadece biraz dinlenmek.” Diyor.
Eğer günün sonunda kendinizi bir yerlere savrulmuş gibi bulursanız ya da uykuya dalmakda güçlük çekerseniz, uyumadan önce “uyku meditasyonu” yapmayı deneyin.
3. Haber ağından çıkın.
Eskiden uzun yıllar boyunca bilgiye ulaşabilmek için beklememiz gerekiyordu. Sevdiklerimizle ilgili gelişmeleri öğrenebilmek için mektupların gelmesini, gün içinde olan olayları, haberleri öğrenebilmek için ertesi günkü gazetelerin sabah baskısını yapmasını beklerdik. Ancak günümüzde, internet ve gün boyu iletilen haberler sayesinde her an, her türlü bilgiye ulaşabilir durumdayız. Bu da hepimizin zihinsel sağlığını olumsuz yönde etkiliyor.
De Botton, “Bize günün neredeyse her dakikasında zihinlerimizi dolduracak felaketler, patlamalar, afetler, hastalıklar, şiddet, istismar ya da vb. olaylarla ilgili bilgi akıyor. Bizlere sürekli bilgi aktaran haber kanalları bizim hemen, tam da şu anda neyi bilmeye ve neyi öğrenmeye ihtiyacımız olduğu konusunda da yorumlarda bulunuyor” diyor.
Haberleri, gündemi takip etmek elbette önemli ve gerekli. Ancak, günün her saati takipte olmak zorunda değiliz. Onun yerine, gün içinde birkaç kez, sabah kahvenizi içerken ya da akşam yemekten sonra ana başlıkları, manşetleri okuyabilir, ana haber bültenine göz atabilirsiniz.
4. Mindful Yemek Yeme
Hepimiz güzel bir yemek yedikten sonra kendimizi çok daha iyi hissederiz. Ancak yemek yediğiniz süreyi mesajlaşarak, masanızda çalışmaya devam ederek ya da ertesi gün gerçekleşecek bir olay hakkında endişelenerek geçirirseniz ne olur?
Yemeğinize odaklanmayı bırakır ve yemeğin kendisiyle birlikte size keyif verecek diğer tüm detaylardan da vazgeçmiş olursunuz.
Mindful yemek yeme pratikleri sayesinde, yemeğinize daha fazla odaklanır, yemeğinizin her bir lokmasından keyif alırsınız. Böylelikle daha uzun süre doygunluk ve tatmin hissi yaşarınız.
5. Duygularınızı kontrol edin.
Meşgul olduğunuzda ne hissettiğinizin farkına varmak için durup beklemek yerine, zihin hemen otomatik pilota geçer.
Ancak duygularınızı yok saydığınızda, kendinizi büyük bir ‘yıpranma’ riskiyle karşı karşıya bırakmış olursunuz.
De Botton, duygu ve düşüncelerinizin sık farkına varabilmeniz için mindful yazma pratiğini öneriyor. Dinlenmek, huzuru yakalamak için boş zamanları kullanıp, bir deftere Günlük Yazmak. Deftere yazarken özellikle şu üç konu üzerinde düşünmeliyiz:
“Beni gergin hissettiren şey nedir?”
“Acı çekmeme kim neden oluyor?” ve “nasıl neden oluyor?”
“Beni ne heyecanlandırıyor?”
“Bu soruları cevaplamak o gün nasıl hissettiğinizi anlamanıza ve duygularınızı kontrol etmenize yardımcı olur. Bu aynı zamanda yakın dönemde gerçekleşecek bir olay için de ne hissettiğinizi fark etmenize, o olay için endişe sarmalına girmekten kendinizi korumanıza yardımcı olur” diyor de Botton ve ardından şöyle devam ediyor, “Bu tür çalışmalar, zihne ertesi gün yaşayacağı gerginlikle ilgili önceden pratik yaptırır, Yaşanabilecek endişe ve kaygının, sinir sistemi üzerindeki etkisini yarı yarıya düşürmeye yardımcı olur.”
6. Statü yerine kişisel başarıya odaklanın
Bazen bir zorluğu, bir anlamı olduğu için değil, sadece zor olduğu için üstleniriz. Terfi almak, ödül kazanmak gibi isteklerimiz için kendimizi kaybeder, yaptığımız işten zevk alamayacak hale geliriz.
“Her ne kadar bir şeye “dur” demek zor olsa da, zamanınızı ve enerjinizi gerçekten önem verdiğiniz bir şey için harcamak, ona odaklanmak sizin için çok daha tatmin edici olacaktır. Bu bir yemek kursu ya da gitar kursu gibi alışagelmiş “başarı” tanımının dışındaki aktiviteler de olabilir. Burada yaptığımız şey mücadeleden kaçmak değil, odağımızı basit bir şekilde bizim için “gerçekten” mücadele sayılabilecek, sonunda gerçek ödülün var olduğu bir alana kaydırmak” açıklamasını yapıyor de Botton.
7. Sağlıklı bir çevre yaratın
Pek çoğumuz Bali’de bir sahilde ya da İsviçre Alp’lerine bakan şahane manzaralı bir evde yaşayacak kadar şanlı değiliz. Ancak hepimiz günlük hayatımıza bir parça huzur ve refah getirebiliriz. Yatak odamızı yeni bir renge boyayarak, çalışma masamıza taze çiçekler koyarak veya sadece evimizi toplayarak bunu başarabiliriz.
De Botton, “Görsel dünya sihirli bir şekilde ruh halimizi değiştirmez ama kesinlikle daha iyi olmamıza yardım eder. Bu nedenle, evimizi, yaşadığımız yerleri mümkün olduğunca ruh halimizi olumlu etkileyecek, bizi sakinleştirecek alanlar haline getirmek için çaba göstermeliyiz.” diyor.
https://www.mindful.org/seven-ways-to-slow-down/