Biz Kimiz?
Okul ortamında yıllarca çok severek yürüttüğüm, yüksek manevi doyum sağladığım mesleğime, uzun soluklu psikoterapi eğitimleri sonrasında, mesleğimin 32. yılında adını An’ da Psikoloji koyduğum psikolojik danışmanlık merkezimde devam etme kararı aldım. Ekip arkadaşlarımın bir kısmıyla yıllar öncesine dayanan dostluklarımız varken, bazılarıyla yollarımız Anda Psikoloji’ de kesişti. Hep birlikte, bilgi ve birikimimizle; etik ilkeler ve bilimin ışığında; bizi her anlamda geliştiren, huzurlu, kapsayıcı, güven veren, şefkatli, ferah ve sıcak bir ortam yaratmaya çalıştık.
Bu yolculuğa başlarken “An’ da ” kelimesinden yola çıktık. Yaşamın içinde geçmiş, şimdi ve gelecek birbiriyle bağlantılı uzun bir yolculuk… Geçmiş “şimdi” yi, “şimdi” ise yarını şekillendiriyor. Asıl önemli olan ise “şu an” , yani “şimdi” ne yaptığımızdır.
İnsanlar şimdiki anla bağlantı içindeyken esnek ve uyumludurlar. An’ da olabildiklerinde seçeneklerinin farkında olurlar. Şimdiki an farkındalığı bizim otomatik pilottan çıkmamızı sağlarken değerlerimize hizmet eden eylemlerde bulunma ihtimalimizi de artırır. İçinde bulunduğumuz durumların yarattığı fırsatları görebiliriz. Uygun, yaratıcı ve yeni tepkiler verebiliriz. Yaşanan güçlükler karşısında geçmişte sergilediğimiz davranışlardan farklı davranışlar sergilememizin önü açılmış olur. Merak, sevinç, şefkat, heyecan gibi hayati öneme sahip duygulara erişimi sağlamak ancak anda olmakla mümkündür. Anın dışına savrulduğumuzda bütün bu duygular biz farkına varmadan körelirler. Geriye keder, suçluluk, öfke ve kaygı kalır. Çünkü geçmiş kederin, gelecek kaygının vatanıdır.
Psikoterapide her şey “şimdi ve burada” gerçekleşir. Anda olmak, bağlantıda olmaktır. Onca parazitin arasında doğru radyo frekansını bulup müziği duymaktır. Anda olabilmeniz için, bizi olumsuz etkileyen duygularla baş edebilnemiz gerekir. Bunun için de o duygularımızın farkına varmamız, onlarla yüzleşmemiz, onları anlayıp anlamlandırabilmemiz ve onların içinden cesaretle yürüyüp geçebilmeyi öğrenmemiz gerekir. Gerçek anlamda farkına varış ve yüzleşme ise ancak anda, şimdi ve burada gerçekleşebilir.
Logomuzda bulunan lotus çiçeğinin, narin görüntüsü altında kendisini taşıyan güçlü yaprakları vardır. Saflığı, sadakati, ruhsal uyanışı, bilgeliği ve yeniden doğuşu temsil eder. Gizemli ve çamurların içinde yetişmesine rağmen hiçbir şekilde bulunduğu ortamın kirinden etkilenmeyen eşsiz bir güzellik olan lotus, simgesel olarak zorlu koşullardan sıyrılmayı temsil eder. İnsanlar da tıpkı çamurda açan lotus gibi zorlu hayat koşullarından geçerek harika şeyler elde edebilirler. Çamur yoksa lotus da yoktur. Logomuzdaki aile figürü ise terapi anlayışımızdaki sistemik yaklaşımı sembolize etmektedir.
Bizler çalışmalarımızda sistemik yaklaşımı benimsiyor; yaşam döngüsünün her aşamasında çocuk, ergen, yetişkin, çift ve ailelere karşılaştıkları zorluklarla baş edebilmeleri; kaynaklarını fark etmeleri ve bu kaynakları daha etkili bir şekilde kullanarak birbirlerine yardımcı olmalarına destek vermeyi amaçlıyoruz...
Herkesin bir hikayesi var. Siz de hikâyenizin geçmiş bölümlerine bakmak, şimdiyi anlamlı kılmak ve geleceğe daha umutla bakmak isterseniz, bu yolculukta yanınızda olmaya, size eşlik etmeye gönüllüyüz.
Sevgiyle kalın…